Işıkla Konuşan Gölge: Abramelin Yağı ve Kutsal Koruyucu Melekle Temas
- Orhan Babaoğlu
- 3 gün önce
- 3 dakikada okunur

Her majikal sistemin özünde, insanın kendi özüne doğru yaptığı sessiz ama güçlü bir yolculuk yatar. Kimi bu yolu büyüyle yürür, kimi şiirle, kimi dua ile... Fakat bazı kapılar vardır ki, ancak içsel olanla, en yüce olanla temas kurularak açılır. İşte Kutsal Koruyucu Melekle temas da bu kapılardan biridir. Her şeyin ötesinde duran, kişisel tanrısallığın sesi olan o varlıkla kurulan bağ; ne bir dışsal figürdür ne de hayali bir kurtarıcı. O, iradenin özü, yolun sesi, ışığın yankısıdır.
15. yüzyılda yazıldığı söylenen Abramelin The Mage Kitabı, bu temasa ulaşmanın ritmini verir. Bu metin, ne tam anlamıyla Kabalistik bir kitap olarak sınırlanabilir ne de sıradan bir büyü defteri olarak okunabilir. Çünkü her satırı, insanın ruhsal özlemiyle yazılmıştır. Bu sistemde, insan önce temizlenir, sonra hizalanır ve en sonunda kendi kutsal rehberiyle — ki bazıları ona Ruhun Meleği, bazıları İçsel Işık, bazıları da İlahi Dost der — bir karşılaşmaya hazırlanır.
Bu karşılaşmanın fiziksel aracı ise, kadim ve mistik bir yağdır: Abramelin Yağı. Onun formülü sade ama taşıdığı enerji karmaşıktır. Tarçınla arzuyu, mürle ölümü, kalmusla bilgeliği ve zeytinyağıyla yaşamı taşır. Bu yağ, yalnızca bedene değil, niyete de sürülür. Ritüel başlamadan önce, gözlerini kapatmadan hemen önce yapılması gereken şey budur: Bu yağı al ve alnına, kalbinin üzerine, iki elinin iç kısmına ve iki ayak tabanına nazikçe sür. Bu dört nokta, dört yön gibidir. Seni ruhsal çemberin merkezine yerleştirir. Yağı sürerken içinden ya da fısıltıyla niyetini söyleyebilirsin. Bu bir dilek değil, bir çağrı olmalı:
"Hazırım. Beni gözeten varlıkla konuşmaya niyet ediyorum."
Ritüel alanı sade olmalı. Sessizlik içinde, tek bir mum yakılmış olabilir. Tütsü tercih ediyorsan mür ya da ardıç seç. Oturduğun yer bir minder olabilir, bir sandalye olabilir. Ama bedenin rahat ve açık bir konumda olmalı. Eller dizlerinde, gözler açık ya da yarı kapalı. Bakışını mumun alevine, bir taşın üzerine ya da boşluğa sabitleyebilirsin.
Sonra bekle. Dinle. Zihin konuşmak isteyecek, ama bu bir konuşma değil, bir dinleme ânıdır. Kutsal Koruyucu Melekle temas hemen gerçekleşmeyebilir. Bu bir tek görüşme değil, bir ilişki inşasıdır. Ama her ritüel, bu temasa biraz daha yaklaşmanı sağlar. İlk seferde sadece kalbinde bir titreşim hissedebilirsin. İkinci seferde bir kelime gelir. Üçüncüde bir imge. Belki bir gece sonra, rüyanda sana dokunur.

Bu ritüel ne saatle sınırlı, ne günle. Ama dolunay geceleri, Güneş günü (Pazar), sabahın erken saatleri veya mum ışığında yapılan gece ritüelleri daha yoğun olur. Eğer bir takvim arıyorsan, kalbinin huzurlu olduğu ânı seç. Çünkü melek, sen açık olduğunda gelir. Ritüel odasında yalnız olmak gerekmez ama yalnız hissedebilmek gerekir. Yağın kokusu havada yükselirken, sessizce gözlerin kapatıldığında kişi kendini bir sütun gibi hisseder. Yukarıdan gelen bir ışık, aşağıdan yükselen bir kök… Ortada duran ise bilinmeyen bir bilinçtir. Abramelin Yağı, bu bilinçle teması kolaylaştıran bir geçit gibidir. Ne zaman ki kişi onu alnına, kalbine, ellerine ve ayaklarına sürdüğünde bir titreşim hisseder, işte o an melek zaten yaklaşmış demektir. Onu duyup duymamak önemli değildir. Çünkü bazı varlıklar yalnızca hissedilmek için vardır. Bazı rehberler yalnızca beklediklerini göstermek için gelir.
Kutsal Koruyucu Melekle temas kurulduğunda dünya değişmez ama onu gören göz değişir. Bu temas, dünyaya nasıl bakacağını değil, nereden bakacağını hatırlatır. Ve bir kere bu hatırlama gerçekleşti mi, hiçbir çember eski haline dönemez.
Bu çalışmanın sırrı, süresinde değil; teslimiyetinde saklıdır. Çünkü içsel rehberle temas, bir varlığın çağırılması değil, kendi içindeki kutsallığın duyulmasına izin verilmesidir. Bu yüzden yağla yapılan her mesh, aslında ruhsal bir mühürdür. Eller, artık sıradan şeyleri tutmak için değil, ilahi olanı şekillendirmek içindir. Ayaklar yalnızca yürümek için değil, iz bırakmak için vardır. Kalp yalnızca duyguları değil, sırları da taşır. Ve alın, yalnızca düşünmek için değil, vizyonu taşımak içindir.
Abramelin Yağı’nın yaktığı şey mum değildir. O, kişinin içindeki karanlığı aydınlatan görünmez bir kandildir. Ve bu kandilin ışığında, en derin gölgeler bile kutsal olur. Çünkü kişi kendi melekliğini tanıdığında, tüm majikal çabaları anlam kazanır. Kutsal Koruyucu Melekle temas, tek bir ritüelin sonucu değildir. O, bir yönelim, bir çağrı, bir bekleyiştir. Fakat bu yağ, bu bekleyişin altın anahtarıdır. Ve her şey hazır olduğunda, zaman, mekân ve niyet hizalandığında, melek konuşur. Ama sesi, her zaman dışarıdan gelmez. Bazen en büyük kelime sessizlikte gizlidir. Ve bazen en yüksek ışık, gözler kapalıyken görünür.
_edited.png)



Yorumlar